Klasik Gitar

Üniversite ilk yıllarımda, bahar aylarında, ders aralarında kampüs çimenleri üzerinde gitar çalıp şarkı söylerdik. Gitar çalıp derken, şarkı söyleyerek eşlik ettiğim için gitarda akor basarak keyifli ortam yaratmaya çalışıyordum. Daha sonra okulda klasik gitar çalan insanları gördüm, tekniği görünce ve çalınan eserleri dinleyince çok etkilendim. Okuldaki klasik gitar kulübüne üye oldum ve bu tekniği öğrenmeye karar verdim.

Benim için çok ama çok zor oldu, daha önce gitarı elime almamış olsaydım daha hızlı uyum sağlayacaktım. Zor ama keyifli, klasik ve çok sesli parçaları çalma imkanı oluştu. Kulaklarını çınlatmadan geçmek istemiyorum, Ahmet ağabey (Ahmet Kanneci) sağolsun haftada bir gün kulübe gelir bizleri dinler, önerilerde bulunurdu. O bizim için idoldü. Klasik Gitar yolculuğum böyle başladı. Okulda iki defa performansımı diğer insanlara, dinletide, gösterebilme imkanım da oldu. Okul yılları çok verimliydi, daha sonra iş hayatı, evlilik, çocuk derken hayatın içerisine gömüldüm. Hala ilgilenmeye çalışıyorum ama eskisi kadar değil. En son Arjantinli göz doktoru Jorge Cardoso’nun Milonga eserini çalışmıştım, uzun zamandır yeni parça çalışamıyorum. Bu arada eskilerini de korumaya çalışıyorum… Diğer taraftan çalışmaları, başka insanlara da dinletmek gerekiyor o ortamı yaratmak da kolay değil.

Üniversiteden bir arkadaşıma, Atilla’ya, öneride bulundum, gel düet çalışma yapalım, birbirimizi motive ederiz dedim… bakalım zemin oluşturabilecek miyiz? Eğer birlikte çalışabilirsek hem birbirimizi tetikleriz hem de bir yerde çalışmalarımızı dinletme imkanı olur. Zaman zaman bu konuda çalışmalarım ve hissettiklerim hakkında yazmaya çalışacağım.

Share